Burhaniye-Samandağ bisiklet turu 16. Gün
23 Ekim 2020 İkizüyük-Lütfüye
İkizüyük Köyü kamp alanından hareketimiz saat 10.00'u buldu. Çay kenarı olunca nem oldukça yüksekti; kahvaltımızı yaparken çadırları biraz kuruttuk ama özellikle benim uyku tulumum hala hafiften nemli. Öğle molasında uygun bir yere denk gelirsek hepsini açıp kuruturuz.
Bugünkü rotamız hayli inişli çıkışlı. Yine 500 mt yükseleceğiz. Artık Frig Yolu üzerinde seyrediyoruz, birkaç yerde taşlara oyulmuş mağaraları da görme şansımız olacak bugün.
Sırasıyla Alayurt, Çayca Köylerini geride bırakıp Söğüt'e vardığımızda öğle saatleriydi. Bu arada bir çeşme başında kahve molası verip eşyaları da kuruttuk.
Manzaralar yine çok güzeldi, uçsuz bucaksız ovalar, yaylalar, koyun keçi sürüleri, çobanlar gördük.. Ama salgın her yeri sessizleştirmiş, köy kahveleri kapalı ortalıkta kimsecikler yok, olanlar da haliyle korkudan birbirine yaklaşmıyor.
Henüz trene denk gelmedik ama birbiri ardına tren yollarından ve hem zemin geçitlerden geçerek ilerliyoruz. Söğüt'te Kozluca sapağını kaçırınca İnli'ye doğru tırmanışa devam ettik. Oluyor böyle arada bir n'apalım!! NE'KA YOKUŞ O'KA İNİŞ diyerek tekrar Söğüt'e kadar aşağı saldık. Bize gidiş dönüş 9 km'ye maloldu biraz da fazladan yorulduk ama Söğüt'teki taş mağaralar ve pideler moralimizi düzeltti.
Mağaraları gezdikten sonra mis gibi kokularla köye indik. Fırını resmen çizgi filmlerdeki gibi kokuyu takip ederek bulduk; baktık ablalar peynirli pırasalı haşhaşlı pide pişiriyorlar. E biz de Allah'ın sevgili kullarıyız😄 buralara kadar bisikletle gelmişiz, sırtımızda katır yükü çantalar.. Acıdılar zaar, "çok fazla bunlar, gerek yok" falan dememize bakmayıp hepsinden birer tane elimize tutuşturuverdiler. Sağolsunlar varolsunlar. 🙏😍
Hani derler ya her şerde bir hayır vardır bizim bu İnli'ye sapmamızın da hayrı buymuş işte. Bir yandan otlu, peynirli, haşhaşlı pideleri yerken bir yandan da "iyi ki yanlış gitmişiz de buradan erken geçmemişiz, yoksa bu pidelere denk gelemeyecektik" deyip durduk. 😃😃
Söğüt 'ten sonra bu kez doğru yoldan Kozluca' ya, oradan da Yumaklı'ya ulaştık. Burada orman içi kısa dik rampalar var, zemin de bozuk olunca tırmanışta epeyce yorulduk..
Bu arada bugün için başaklama yapamadık, sadece 3 tane yumurta bulabildik. Onu da Yumaklı' nın genç müezzini verdi. Neyse hiç olmazsa bulguru yumurtayla yaparız da, protein ihtiyacımızı karşılarız.
Orman yollarından epeyce tırmandıktan sonra Lütfiye' ye kadar rampa aşağı indik. Lütfiye Köyü' nü biraz çıktıktan sonra kamp yeri bakmaya başladık. Tarlalar arasından içerideki düzlüğe doğru giderken, şans bu ya bu kez de Kemal Bey'in sele borusu kırıldı. Yine moraller yerle bir tabii.
Neyse bunda da bir hayır vardır diyerek ben hemen çantaları indirip bisikletimle köye geri döndüm..
Fethi Ağabey ile karşılaşıncaya kadar kaç tane kapı çalıp kaç kişiye durumumuzu anlattığımı bilmiyorum ama sonunda bu iş için köydeki en doğru insana ulaştım. Sağolsun beni dinler dinlemez hiç tereddütsüz hemen arabasına atladı ve Kemal Bey'le sele borusunu alıp Kütahya'ya götürdü. Bu arada Lütfiye Kütahya arası 45 km ve hep keskin viraj. Bilmeyen için karanlıkta oldukça zor.
Neyse buraya kadar kriz yönetimiydi, tamam da şimdi sıra hayatta kalmaya gelmişti. Akşam olmuş, hava kararmış ve aniden ciddi soğumuştu. Bu bölgeler karasal iklim özelliği gösteriyor. Güneş gider gitmez sıcaklık ciddi düşüyor, hatta gece 0'ın altına iniyor.
Öncelikle hemen tepe lambamla çadırı kurup içine girdim. Ön taraftaki antrede su kaynatıp termosuma doldurdum ve sıcak suyla biraz yulaf ıslatıp tahin pekmezle karıştırdım. Bir de yumurta pişiririm diye düşünürken baktım yumurtalar Kemal Bey'in çantasında Kütahya'ya gitmişler😊😊Neyse yulaf ezmesiyle karnımı doyurup uyku tulumuma girdim ve bir yandan da acaba ne zaman dönerler, buralarda herhangi başka bir sıkıntı olur mu falan diye düşünürken uyuya kalmışım.
Önce yaklaşan aracın, sonra da Kemal Bey'le Fethi Ağabey'in sesini duyunca uyandım. Sıcak suyu Kemal Bey'e verdim ve tekrar uykuya dönmeden önceki hissettiğim:
1. artık yalnız olmadığım,
2. sorunun çözüldüğü,
3. yarın tekrar yola devam edebilecek olmamızın huzuru...
























Yorumlar
Yorum Gönder