Burhaniye-Samandağ bisiklet turu 17. Gün

 24 Ekim 2020 Lütfiye - Kümbet

Gece oldukça soğuk ve rüzgarlıydı; tur başından buyana soğuğu ilk kez bu kadar net hissettim. Sabah uyandığımda herşey buz tutmuştu; tuzluk masaya yapışmış, çadırımı, bisikletimi hepsini ince bir kar tabakası kaplamıştı. 

Neyse ki kahvaltı falan edinceye kadar güneş kendini gösterdi ve herşeyi kuruttuğu gibi içimizi de ısıttı. 

Kemal Bey müjdeyi verdi; yumurtalardan biri çantada kırılmış ☹️ ama iki sağlamı haşladık, bugün için biraz takviye olur bize. 

Hava güzel, sele yapıldı, sağlıklarımız da yerinde; daha ne olsun?? Yola devam diyoruz. Önümüzde sırasıyla Sandıközü, Makasalanı, Göcenoluk köyleri var. Bugün artık Eskişehir sınırlarına geçiyoruz. 

Makasalanı'na 11.00 civarında ulaştık. Burası Lütfiye gibi Kütahya' nın Eskişehir'e sınır köylerinden biri. Köyde yüksek volum avaz avaz bir durum var. Bir yanda imam bir yanda sarımsak satıcısı, her ikisinin de elinde birer mikrofon, biri Taşköprü sarımsak geldi diye bağırıyor, diğeri camiye yardım edin cennete gidin diye..  Taşköprü sarımsağı tamam da günlerden Cumartesi, bu neyin fetvası?? 

Bari bu kadar konuşmuşken araya "kadına el kaldırmayın, kediye köpeğe bir kap yemek verin, ağaç dikin, doğaya çöp bırakmayın, kız çocuklarınızı da okutun, üretin, ekin, biçin" de koysa diyoruz ama nafile!! 

Makasalanı'nda evlerin bahçelerin kapıları kilitli, perdeleri kapalı ortalıkta in yok cin yok, hayalet köy sanki.  Gördüğümüz tek kişi evinin cam balkonunda oturmuş örgü ören bir kadın; başka bir Allah' ın kulu yok ki soralım çay, kahve birşey bulabilir miyiz diye. 

Sanki bizi duymuş gibi aynı abla birazdan elinde bir tepsi ve içine de çay bardaklarıyla termos konmuş halde yanımıza geldi. Dedi ki "içeri alamıyorum sizi ama hoşgeldiniz, taze çayım vardı ikişer bardak koydum termosa".. 

Aman nasıl bir mutluluk bu sormayın!!  Binbir teşekkürle tepsiyi alıp hemen oraya çöküverdik ve yanına birkaç da ceviz kırarak çay keyfi yaptık. Bu süre boyunca ne sarımsakçı ne de imam susmadı, bağırdı durdu diyeceğim ama inanmayacaksınız. 😊

Buradan sonra önümüzde Eskişehir'in İkizoluk ve Salihler köyleriyle  Kırka ilçesi vardı, Etibank'ın Bor işletmesi buradaymış ben ilk kez gördüm. Burası dünyanın en büyük boraks madeni. Ama gerçekten devasa bir tesis ve çok belli ki Kırka'yı Kırka yapan da bu işletme zaten. 

Kırka'dan akşam yemeği için biraz alışveriş yapıp önce Karaören oradan da Kümbet sapağına kadar devam ettik. Sapaktan sonra Kümbet yaklaşık 2 km. 

Burada hem Selçuklu Kümbeti hem de Frig Uygarlığı'mdan kalma mağaralar var. Özellikle Arslanlı Mağara ilgimizi çekti;  bisikletlerle tepeye tırmana tırmana sonunda yanına kadar çıktık. 

Ne bir açıklama, ne bir yol tarifi var; orada kendi halinde oturmuş adamı görmesek mağarayı da bulmak mümkün değilmiş zaten. 

Bugünkü rotamız ve irtifa haritamız







Arslanlı Kaya 'yı bulmamıza neden olan adam 



Lütfiye'de sabah






Lütfiye'de sabah uyandığımda her şey kırağı kaplıydı


Arslanlı Kaya


Kümbet Köyü de diğer pek çok köyde olduğu gibi kalıntıların üzerine kurulmuş. Mağara bir evin yan duvarını oluşturuyor ve yıllardır da ağıl olarak kullanılagelmiş. Köylü n'apsın kimse sahip çıkmayınca işine nasıl geliyorsa o şekilde kullanmış tabii. 

Birkaç fotoğraf çektikten sonra köyün ilerisinde kamp alanı bakmaya başladık. Bu gece de burada çeşme yakınında bir tarlada kamp atacağız. 

Yarın yönümüz Yazılıkaya.. 

Günlük sürüş 48 km

Toplam 711 km



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Burhaniye-Samandağ bisiklet turu 22. Gün

Burhaniye-Samandağ bisiklet turu 20. Gün

Burhaniye-Samandağ bisiklet turu 23. Gün